Pages

Bir Kreş Etkinliği

Kağıttan Şapka Yapımı


Bu kolay ve eğlenceli etkinliği sizlerle paylaşmak istedim.

Çocuklarda Beslenme Sorunları


Anne babalar açısından, çocukluk çağının önemli sorunlarından biri de beslenmede karşılaşılan sıkıntılardır.
Özellikle okul öncesi çağa denk gelen iştahsızlık, yemek seçme, yememek için inatlaşma gibi sorunlar; pek çabuk evin baş meseleleri arasına yerleşir ve ev halkı için bir zulüm kaynağı olmaya başlar. Bir lokma yesin diye peşinde dolaşmalar, tatlı vaatlerde bulunup ikna etmeye çalışmalar, sabrın taşması ile verilen cezalar; anında bir dönüşüme uğrayarak; çocuğun silahları haline gelir.
Yemeğe karşı direnç geliştirmeye başlayan çocuk, kısa yoldan inatlaşmayı öğrenecektir. Aile üyeleri arasındaki gerilimi artıran bu durum aynı zamanda çocuğun yakınları ile kuracağı iletişimin duygusal doyumunu engeller. Düşünün ki, yemek odaklı bir evde, esas mesele çocuğunuzun neyi, nasıl, ne zaman yediğidir. Mutluluk verici kaynakların iyice daraldığı bu durumda, çocuğu hayata hazırlayan detayların gözden kaçması kaçınılmazdır.
Yemek sanki yaşamın esas amacıymış gibi bir role büründüğünde, kısa süre içinde gerçekten de öyle olur. Okul öncesi dönemde, yemesi için peşinde koştuğunuz çocuğunuz, büyüdükçe yemek konusunda yeni direnç noktaları oluşturur. Aç kalmak ile ihtiyacın üstünde tüketmek gibi aşırı uçlara yönelebilir. Yemek; bir zevk alanı haline gelebilir mesela. Zevk aldıklarımız, doyumsuz alanlarımız olduğundan; bu psikolojik doyum arayışı, süratle bağımlı davranışsal ifadelere dönüşebilir.  Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de obezite ve yanlış ya da aşırı beslenmeye dayalı sağlık sorunlarında ciddi bir artış vardır. Bununla beraber, beden imajının önemli olduğu ergenlik gibi gelişim dönemlerinde, kilo alma korkularını temel alan ve çarpık düşüncelere dayanan beslenme sorunları da yaşanabilir. Anoreksiya nevroza, bulimia nevroza gibi yeme bozukluklarının özellikle gençler üzerindeki tahribatına artık yabancı değiliz. 
Sağlıklı beslenme ya da mükemmel beden ölçülerinin çok konuşulduğu evlerde yeme bozukluklarının görülme olasılığı yüksektir. Çocuklarının diyet yapma kararını alkışlayan, zayıflamasını büyük bir başarı olarak kutlayan anne babalar; onları aslında gerçek hayatta karşılığı olmayan bir hayalin peşine yollarlar. Akran çevreleri de bunu destekliyorsa, yaşamsal hedefler değişmek için oldukça uygun bir ortam bulur:“Mükemmel olmak için ince olmalısın. Bak, şuradaki azıcık kilon da giderse her şey yoluna girecek.” Güzel, istenilir ve geçerli ölçülere sahip olduğunda kendine güvenecek ve kendini başarılı, sevilen biri olarak algılayacaktır. Bu; çocuğunuzun beden imajına dayalı bir gerçeklik oluşturduğunu ve bunu benlik değerinin yerine koyduğunu gösteren önemli bir sorundur.  
Yemek kültürünün temeli, çocukluk çağlarında atılır. Disiplinli ve dengeli bir tutum oluşturarak işe başlanır. Yemek hiçbir zaman evin “esas meselesi” olmaz. Çocuğun istek ve tercihlerine duyarlı, saygılı yaklaşarak ve onu dinleyerek ama sonuçta çocuk olduğunu unutmayarak doğru adımlar atılmalıdır. En başta anneler; varsa bazı yanlış inançlarından arınmalıdırlar. “Benim çocuğum yemiyor ve zayıf” “Çok yerse, sağlıklı olur” “Faydalı şeylerden çok tüketirse her şey yoluna girer” gibi inançlar soruna yönelik yanlış adımlara neden olabilir. Çocuğumuzda gerçekten bir gelişimsel sorun varsa, bunu tespit edecek otorite sadece tıp doktorudur. 
Bunun yanında, çocuk model alır. Ev halkının yeme davranışlarına uygun olarak davranış geliştirir. Sofra adabınızı, neyi yemediğinizi, sevmediğinizi yaşayarak öğrenir. Söylediklerinize değil, yaptıklarınıza uygun davranır. Her şey yolunda görünürken ve sağlık sorunu yokken, iştahsızsa psikolojik etkenler iş başında olabilir. Çocukluk depresyonu, anne baba arasındaki geçimsizlik, anne çocuk ilişkisindeki aksaklık, annenin soruna yaklaşma biçimi gibi pek çok faktör bu sorunu tetiklemiş olabilir.
Sonuçta, yeme davranışının ve kültürünün yerine yerleşmesi ile çocuk kendi kendini yönetmede önemli bir adım atmış olur. Bu da öncelikle yuvanın içinde doğru adımları atmakla gerçekleşecektir.
                                                                                                                                         Psk. Ayla Karaman







Annelere ve Anne Adaylarına Ufak İpuçları

 



  Eşiniz  ve siz karnınıza dokunmayı onunla konuşmayı ihmal etmeyin sevgiyi ilgiyi çok rahat anlıyorlar.
Zeka gelişimi için ve ruhsal açıdan inanılmaz sonuçları oluyor.
   Hamileliğinizde 6. ayın sonu 7. ayın başı gibi duymaya başlıyor. "Olur mu?" demeyin ona masallar okuyun, sakin müzikler dinletin.

  Tekmelediği zaman elinizi karnınıza koyduğunuzda durur. Dışarıdan bir karartı gelir ve "Tehlike mi?" diye düşünür, korkar ama elinizi çekmeyip sabırlı davranırsanız birkaç hareketine daha şahit olabilirsiniz.

  Doğduktan sonra emizirirken sırtına dokunmayı ve göz kontağı kurmayı ihmal etmeyin. Bilişsel gelişiminde inanılmaz etkili.

   İlk 6 ay "Aman kucağa alışır" diye kucağınıza almamazlık yapmayın, anne karnında kalp ritminizin sesine, kokunuza ve sıcaklığınıza öyle alışıyorki doğunca bocalayabiliyor. Göğsünüze yatırdığınızda hem kalbinizin sesini dinler hem kokunuzu koklar hem de sıcaklığınızı alır. Doğduktan sonra en huzurulu olduğu yer orası olacaktır :)

Zamanında emizmek ve altını değiştirmek için onu çok fazla bekletmeyin. Bu güven duygusunun ilk ve en sağlam temeller bu şekilde atılır. 

ÖZEL İHTİYAÇLARI OLAN ÇOCUKLARDA SPOR



Günümüzde bireylerin fizyolojik, psikolojik ve anatomik eksiklikleri veya yetersizliklerini ifade etmek amacıyla engelli, sakat, özürlü, özel ihtiyaçlı, sınırlı durumlu gibi ifadeler kullanılmaktadır. Oysa Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından hastalık sonuçlarına dayanan ve sağlık yönüne ağırlık veren bir tanımlama ve sınıflama yapılmış ve sakatlık üç ayrı kategoride tanımlanmıştır. Buna göre yetersizlik; sağlık bakımından fiziksel yapı ve fonksiyonlarda eksiklik ve anormalliği ifade ederken, özürlülük ise; bir aktiviteyi normal tarzda veya normal kabul edilen sınırlar içinde gerçekleştirmedeki kısıtlılık veya yetersizlik, engellilik ise; bir yetersizlik yada özür nedeni ile yaşa, cinsiyete, sosyal ve kültürel faktörlere bağlı olarak kişiden beklenen rollerin kısıtlanması yada yerine getirilememesi olarak
tanımlanmaktadır .
Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerde meydana gelen yetersizliklerin nedenleri üç ana başlıkta yer almaktadır. Bunlar; doğum öncesi nedenler (hamilelikte geçirilen ateşli hastalıklar, uyuşturucu, yetersiz beslenme, radyasyon, hamilelikte kullanılan bazı ilaçlar), doğum sırası nedenler (doğumu yaptıranların yetersizliği sonucu bebeğin oksijen alamaması ve bazı travmatik etkiler) ve doğum sonrası nedenler (küçük yaşta geçirilen ateşli hastalıklar, bilinçsiz bakım, kazalar, beslenme bozukluğu,savaşlar, uyuşturucu maddeler) olarak karşımıza çıkmaktadır . Ortaya çıkan yetersizlikler çerçevesinde engel gruplarının sınıflandırılması ise;
a) Bedensel Engelliler: Algılama yetersizlikleri (İşitme- Görme), Kardio-Vasküler zedelenmeler sonucu ortaya çıkan yetersizlikler (Kalıtsal-Romatizmal-Kroner Kalp Rahatsızlığı), Merkezi Sinir Sistemi zedelenmesi sonucu ortaya çıkan yetersizlikler (Cerebral
Palsy- Spastik- Athetoid- Ataxıa- Tremor- Rijiditi- Epilepsi), Kas-İskelet Sistemi zedelenmesi sonucu ortaya çıkan yetersizlikler (Os Good Schlatter- Arthritis- Duruş Bozuklukları).
b) Zihinsel Engelliler : Hafif Derecede Zeka Geriliği (50 / 55 – 70IQ), Orta Derecede Zeka Geriliği (5/40 – 50 / 55 IQ), Ağır Derecede Zeka Geriliği (20 / 25 - 30 - 35 IQ), Derin Zeka Geriliği (20–25 ve Altı IQ).
c) Duygusal Engelliler (Duygusal Rahatsızlıklar)
d) Öğrenme Engelliler (Dilin Yazımı - Konuşulmasında- Motor Beceri Eksikliği)
e) Diğer Engelliler (Astım- Diabet- Obezite- Lösemi) olarak sınıflandırılmıştır .
Engelli bireylerin gelişimsel gereksinimlerini karşılayabilmek ve eğitim hizmetlerinden yararlanabilmek için özel araçlara, yöntemlere ve özel programlara ayrıca özel eğitim öğretmen ve kurumlarına gereksinim duyulmaktadır. Engelli bireylerin yaşama katılım ve uyumlarını sağlamak için bu gereksinimlerin eksiksiz olarak temin edilmesi gereklidir

Çocuk Şakısı ve Kavram Eğitimi

Pofuduk Tavşan

pofuduk tavşan,pofuduk tavşan rim pam pa rim pam pa
dere akar,karga bakar rim pam pa rim pam pa
çiftçi toprak işinde,karga bir iş peşinde
pofuduk yokuş inişinde rim pam pa

2-rim pam pa rim pam pa rimi rim rimi rim rim pam pa

buldum dedi karga güldü gak,gak,gak
gökten yere attı cevizi kırdı
çiftçi şaştı bu işe karganın buluşuna
pofuduk kaptı ceviz gitti ne çare

2-rim pam pa rim pam pa rimi rim rimi rim rim pam pa

çiftçi kaşlarını çattı tavşana
ceviz kimin hakkı olur de bana
tavşan özür diledi,kargaya havuç verdi
memnun oldu karga havucu yedi

2-rim pam pa rim pam pa rimi rim rimi rim rim pam pa

                                                                           Ercan Mertoğlu



   Çocuklara "adalet" kavramını saatlerce anlatsanızda bir işe yaramaz belki ama Ercan Mertoğlunun bu güzel şarkısı güzel bir eğitim yöntemi olabilir.

Çocuklarınız İçin Eğitici ve Eğlendirici İngilizce Şarkı

If you're happy and you know it


If you’re happy and you know it,
Clap your hands
(Clap hands twice)

If you’re happy and you know it,
Clap your hands
(Clap hands twice)

If you’re happy and you know it,
Then your face will surely show it
If you’re happy and you know it,
Clap your hands.
(Clap hands twice)

If you’re happy and you know it,
Tap your toe
(Tap toes twice)

If you’re happy and you know it,
Tap your toe
(Tap toes twice)

If you’re happy and you know it,
Then your face will surely show it
If you’re happy and you know it,
Tap your toe.
(Tap toes twice)

If you’re happy and you know it,
Nod your head
(Nod head)

If you’re happy and you know it,
Nod your head
(Nod head)

If you’re happy and you know it,
Then your face will surely show it
If you’re happy and you know it,
Nod your head.
(Nod head)



Çocuk ve Aile Eğitimi

    Merhaba  sevgili ebeveyler,

Çocuklarınıza yardımseverlik ruhunu aşılamanız için birkaç ipucu.